14 Aralık 2014 Pazar

11.12.14

Kerem,
Cok guzel bir bebeksin sen.
Huzurlusun bir kere. 
Hep boyle ol, huzur cok onemli bu hayatta. Huzurluysan, yapamayacagin bi sey yok!
Cok istersen, bi de huzur varsa her seyi basarırsın!
Amcam bana dogdugumda bi mektup yazmisti. Mektubunda benim bir kriz bebegi oldugumu soyledi, krizin icine dogmusum meger. 
Acik konusmak gerekirse, senin dogdugun Turkiye'de de birçok şey olmasi gerektigi gibi degil. Ahlak olsun, ekonomi olsun... Ama bu bi yana, hic kimse bugune kadar mukemmel bi ulkeye, mukemmel bi dunyaya dogmadi. Hep bir bozukluk olacak, hep bir hata olacak. Bunlara odaklanmak gereksiz o yuzden. Insanin nasil bir karmasalar sinsilesine dogdugundam cok, nasil bir aileye dogdugu onemli. Keremcim, bu konuda icin cook coook coook rahat olsun, harika bir ailen var! 
Turkiye'de, dunyada ne olursa olsun, sen hep guzellikler icinde olacaksin. Tabi, iyi seyler olsun dunyada, ki sen de daha da cok guzellik icinde olabil! 
Sen benim en yakin oldugum bebeksin su ana kadar, bir kere yanibasimizasin! Ne kadar mutluyum anlatamam. Senin buyumene 1. Gunden beri tanik olabilecegim. Sana gerek ablalik, gerek arkadaslik, gerek komsuluk yapicam, beraber cok eglenecegiz. Sonra ileride bir gun bu mektubu okuyup "zaman ne guzel gecmis" diyecegiz. Insanlar genelde "zaman ne cabuk gecmis" der boyle durumlarda. Ama aslinda, inan bana zamanin niceligi kadar niteligi de onemli. Zaman hep ayni zaman, 60 dk da 3600 sn ye var. Bu degismiyor. Onemli olan bu dakilalari guzellikle yasayabilmek, anda olabilmek, mutlulugu hissedebilmek. 

Seni seviyorum Kerem. Mutluluklarla dolu bir hayatin olsun. 

Ece 

Promise

Once it hurts,
But the storm washes it
All out
Rain grabs the teardrops,
Says
Can we be friends? 
I promise,
You'll never cry again. 

2.08.14

7 Kasım 2014 Cuma

Ay Işığı

Yapraklardan suzuluyor
Yagmur damlalari gibi. 

Sessice, 
Ninni soyluyor
Askin masalsi sesi. 

Ay isigi 
Denizin en guzel isiltisi;
Misil misil uyuyor. 

29 Ekim 2014 Çarşamba

Unspoken

Something got me haunted. 
Maybe it was the sun
Trying to find its way out
Through the barrier of rain. 

Or maybe it was just you. 

Because everytime 
I look at you
I hear beautiful silent sounds
And I see enchanting unspoken words,
Waiting in line. 

14 Ekim 2014 Salı


Bu bloga geçen sene yazmaya başladım. Ama bir yere kadar götürebildim. Bir yerden sonra “Ece, biraz dur, soluklan.” dedim kendime. Bloguma da süresiz ara verdim. “Dur, soluklan” dememin sebebi “çok yazdım, yeter” gibi bir şey değildi tabi ki. O dönemde de yazdım, ama paylaşmadım. Düşüncelerimle biraz daha bütünleşmek için bende kalmalarını istedim. Kağıda yazdım, bir köşeye koydum. Sırası gelirse paylaşırım dedim. “Ara veriyorum” gibi bir yazı da yazmadım bloguma, çünkü elbet zamanı gelince yazacaktım tekrar.
İnsanlar “yazmayı bıraktın mı, ne oldu bloguna” gibi sorular sormaya başlayınca belki de “ara verdim” gibi bir şey yazsaymışım iyi ourmuş diye düşündüm.
Tekrar burdayım.
Ara bitti.
Bir dahaki yazıma kadar
sağlıkla, sevgiyle ve mutlulukla kalın.
Xx
Ece

11 Mart 2014 Salı

Vahset.

Ve vahset haykirdi

Elinde kalemi,

Sirtinda matemi. 

Ben neymisim ya? 

Dedi aynaya bakip. 

14 masum yili,

Topraga yatirinca, 

Insanlik nerede kaldi 

Diye dusundu. 

Evet, vahset bile uzuldu. -11.04.14 

Berkin Elvan'in anisina... 

3 Mart 2014 Pazartesi

Sakinlik.

Sakinlik kaplasa da bedenimi
Kurtaramadim su kalemi. 
Parmaklarımın arasına sıkışmış,
Bir kuş gibi,
Taşıyor kelimelerimi. 
Özgürlüğe, 
Harflerin daha önce hiç bilmedikleri
Havası mürekkep solumamış,
Kuytu köşelerin en sessizine. 

17 Şubat 2014 Pazartesi

I don't think this needs a title.

It just feels wrong. 
Me not posting for weeks although there have been a lot to write about.
Why, I don't know. 
It hit me hard when I thought I was having a long writers block. But appereantly that was not the case. Because I had ideas, flowing through my mind; tons of ideas. 
My mind was so busy with the things that I've experienced the past 4 weeks- that my hand couldn't keep up with my thoughts. I observed things that I would never thought I would, and I've been in moments that I would never believe I would. 
I have a lot to write about- but I still don't feel like writing about them. I want to think throughly before a part of my inner world meets with the paper. I think I have all rights for that- people should have the priviledge to be connected with their inner world however they want to. 
The inner world and people's conception about it is a great topic, actually. Pages could be written about it, but not today. I mean, I'm not going to write about it today- firstly, because I have to sleep now- Its 1.26 AM(aka poetry time for me) and secondly for the reason I've already stated. But, hey, I've given the topic, If you're not in the same situation as I am, feel free to write about it.  
Finally, after saying goodnight to myself( I highly reckon that many of you are asleep at the time being - so I only have myself to say goodnight to) I would like to say that I'm really happy because I wrote poetry today!!!
Goodnight to me!!! Xxx 
 

Sea.

Sea,
The cure for the soul, 
When the dark feels so strong, 
When the eyes look for more,
And when the soul
Looks for peace, 
The sea is the only thing
To be dreamed. 

16 Ocak 2014 Perşembe

16.01.14

16 ocak 2014. 
Istanbul gri bulutlarla donanmayali uzun bi sure olmustu. 
Cok ozlemisim. 
Sabah yagmur yagdigini gorunce huzur doldu icim. 
Nedendir, niyedir ben de anlamadim. 
Beni taniyan bilir, 
Yaz kiziyimdir. 
Daha once gri bulutlari hevesle bekledigim hic olmamisti. 
Baharin cicek kokusunu, bembeyaz kari, gunesi, sonbaharin yapraklarini, yazin gunesini beklerim... Ama gri bulutlari daha once boyle sevmemistim. 
Buyudum tabi. 
Dunya masal degil, buyuyunce bunu da anladim tabi. 
Ayaklar usudu, gunes gelsin derken,
Ayakkabi kutulari cikti ortaya. 
Ayakkabi kutulari islanmak ister biraz tabi. 
Kutular bi ferahlasin- malum gorevleri buyuk. 
Tabi soyad kutucular olunca, az cok anliyorum kutulardan. 
Yeter ki kutular istesin, gunes bile gider.